bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce izlemeyi bitirdiğim, 1995 yapımı, julie delpy ve ethan hawke'ın oynadığı, ikinci filmi before sunset, üçüncüsü before midnight olan harika bir film. --- spoiler --- ethan hawke'in canlandırdığı jesse; klasik amerikalı erkek rolünde. dünyayı çok da sorgulamayan, anlık yaşayan ve biraz çocuksu. filmde bahsettiği gibi hala 13 yaşında hissetmekten kendini alıkoyamıyor ve öyle yaşıyor. julie delpy'in oynadığı celine ise; daha kültürlü, sürekli bir şeyleri merak eden ve yaptığı şeyin sonunu düşünmeden edemeyen, yine filmde bahsettiği gibi büyük anne yaşına gelip ölmeye yakın insanlarla daha iyi anlaşan ayrıntılara takılan avrupa kızı. ikisi de çok romantik ve salak. afedersiniz ama cidden salak. birbirlerine bir şeyleri itiraf edememeleri, müzik kabinine girdiklerinde biri bakınca diğerinin kafasını çevirip bir türlü öpüşememeleri, kendilerine olgun davranmamız gerekiyor diye belirledikleri kurallar veya restorantta otururken arkadaşı arama numarası falan, tamamen salaklık ve bu salaklık onları güzel kılıyor. düz bakınca filmde trende yolu kesişen 2 genç ve birinin diğeri için yolculuğunu 1 gün uzatması dışında başka hiçbir şey yok ama aralarında geçen diyaloglar filmi o kadar akıcı hale getiriyor ki. alakasız konulara sadece geçmek için geçmeleri, birbirlerine garip sözler vermeleri ve bunu sadece 1 gün için yapmaları. aynı gün içinde tanışmaları, aşık olmaları, sevişmeleri. böyle hızlı ve dolu dolu geçen, romantik ama bir o kadar da felsefi bir filmdi. her repliği hatırlanmaya değer ya da yeni izlediğim için çok heyecanlıyım emin değilim. "aşk, insanların yalnızlıktan kaçışıdır. yalnız yaşamayı beceremeyen insanlar aşık olurlar." "eğer bir tanrı varsa, hiçbirimizin; ne senin ne de benim içimde değil, aramızdaki bu küçücük alandadır. eğer bu dünyada sihir diye bir şey varsa birinin bir şeyi paylaştığı anlama girişimindedir. bunu başarmak imkansız gibi bir şey ama… kimin umrunda ki? cevap arayışta olmalı." "feminizmin erkekler tarafından daha çok aylaklık yapabilmeleri için icat edilmiş olduğuna dair korkunç, paranoyakça bir düşüncem var.. ‘kadın aklını özgürleştir,bedenini özgürleştir, benimle yat..’ istediğim kadar yattığım sürece hepimiz özgür ve mutluyuz." --- spoiler ---
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sevdiğim filmlerden biri. spontane gelişen bir olay sonrası doğan bir aşk. filmin içinde barındırdığı bulgular şahane. diyaloglardaki anlam ve karakterin iç dünyası çok güzel açığa çıkarılmış. izleyici film boyunca karakterleri tanıyor. onların fikirlerine, sorunlarına tanıklık ediyor. aslında viyana'yı tanıtmak için yapılmış bir film. şahsen benim dikkatimi karakterler daha çok çekiyor. ya da julie delpy tatlılığı benim ilgi odağımı topluyor da olabilir :) açıkçası ethan hawke'ın yerinde olmak isterdim...
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o plak sahnesinde kızın utanarak etrafa bakınması, gözlerini kaçırması aynı şeyi onunla yaşamıştık. resmen aynı ya. gözlerini aynı öyle kaçırıyordu, aynı öyle etrafa bakıyordu, aynı ara sıra öyle gülümsüyordu. çok tuhaf hissettim o an. o sahne beni direkt o ana götürdü. bi kötü olmadım değil.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Ben aşkı yalnız olmayı bilmeyen iki kişi için bir tür kaçış yolu olarak görüyorum.. Komik.. İnsanlar hep aşkın tamamen bencillikten uzak olduğundan söz ederler.. Ama düşünürsen, bundan daha bencilce bir şey olamaz…Feminizmin erkekler tarafından daha çok aylaklık yapabilmeleri için icat edilmiş olduğuna dair korkunç, paranoyakça bir düşüncem var.. ‘Kadın aklını özgürleştir, bedenini özgürleştir, benimle yat..’ İstediğim kadar yattığım sürece hepimiz özgür ve mutluyuz.. “ (Celine)
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yönetmenliğini richard linklater'ın üstlendiği su gibi akıp giden 1995 yapımı romantik dram türündeki before serisinin ilk filmi. jesse rolünde ethan hawke, celine rolünde ise julie delpy oynamakta. uzun bir süredir erteliyordum izlemeyi, haksızlık etmişim. replikleriyle, oyuncuların müthiş enerjisi ve tatlılıklarıyla ayrı bir havası var. filmde beğendiğim repliklerden iki tanesi; - 'insanlar teknolojinin harikuladeliğinden, zaman kazandırdığından bahsediyor. ama kimse kullanmıyorsa zaman kazanmanın ne yararı var?' - 'galiba ben günün 24 saati ölümden korkuyorum. ve ölmeden önceki, öleceğinizi bildiğiniz o birkaç saniyelik bilinç halinden daha çok korkuyorum.'
    6. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 filmden oluşan serinin dün gece izlediğim ilk filmi. [..."Yanımda olmayan birini arzularım derken ne kastettiğini anladım. Aslında ben çoğunlukla kendimden kaçmak istiyorum.Kendimin olmadığı bir yere hiç gitmedim. Öpüşenlerden birinin ben olmadığım bir öpücük almadım. İzleyiciler arasında kendimin yer almadığı bir sinemaya hiç gitmedim. Aptal şakalardan birini kendimin yapmadığı bir bovling oyunu oynamadım. Bence çoğu kişinin kendinden nefret etmesinin sebebi bu. Cidden. İnsanlara sürekli kendileriyle olmaktan fenalık getiriyor...Anlarsın ya bütün bu hikayeleri dinledim ve tabii ki kendimden bıkmış durumdayım" .] Bu sözler sanırım; benim doğru kurmayı beceremediğim karışık cümlelerde anlatılmak isteneni basit ve önemini hissettirerek( en azında bana) anlattı. Ayrıca birkaç sahne dışında oyunculuklar genel olarak güzel. Konuşma tavırları abartılmış bazen. Adam film boyunca seksi yeni uyanmış/ yorgun ses tonuyla konuşuyor. Yakışmış. Hep özenmişimdir böyle olabilecekleri umursamadan spontane, özgürce takılmayı. Hep çekici gelmiştir seyehat aşkları.
    7. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dokuzar yıl arayla çekilen film serisinin ilki. 1995-2004-2013 yanlış hatırlamıyorsam. Ben çok sevmiştim uzun zaman oldu izleyeli. Tavsiye ederim.
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevgilimle beraber izledik bir kaç ay oldu, ikimizde pek sevemedik, ilk iki filmin sonunu çok havada kalmış bulduk belki dedik 3. filme bıraktılar güzel finali onda da yoktu. yani seriye başladığımız için bitirmek zorunda kaldık gibi bir şey oldu. konuyla alakalı bir yorum da şu şekilde getirebiliriz, çok fazla övüldüğü için beklentimiz yüksekti ve bize göre beklenti karşılanmadı bundan dolayı bize böyle geldi. e:düzeltme
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün malum tanışıklığın yıl dönümü t: dünyanın en güzel filmlerinden biri. ne olacak benim bu julie delpy sevdam?